İŞ YAŞAMINDA DUYGUSAL ZEKANIN ÖNEMİ

İşe gittiğimizde gerçek duygularımızı kapı önünde bırakarak,ne hissettiğimizden bağımsız olarak mı işimize başlamalıyız?Çalışanlar,duygularını kontrol ve hatta baskı altında tutarak daha güvenilir,daha istikrarlı ve daha mı başarılı olurlar?Yaptıkları işi en iyi şekilde mi yaparlar?Yoksa duygularını yönetmeyi bilmek,onlara işyerinde daha önemli bir yer mi sağlar?Gerçekten önemli olan nedir?

Çalışma yaşamının kuralları sürekli değişmektedir.Artık sadece,kişi nasıl akıllı olur ya da hangi becerilere sahip olmalı değil,aynı zamanda birbirleriyle nasıl ilişki kurarlar ve birbirleriyle nasıl anlaşırlar konuları da önem kazanmaktadır.

Kamu yada özel sektörde artan rekabet ve azalan kar,çeşitlenen beklentiler yönetim anlayışlarını da değiştirmektedir.Bu değişimin değişik örneklerini çeşitli iş kollarında görmek olasıdır.

Duygusal zeka,kimlerin işlerinde yükseleceğine,kimlerin yükselemeyeceğine hatta çöküşe geçeceğine ve kimlerin gidip kimlerin kalacağına karar verir.Düşük üretim,yanlış yargı,kötü kararlar,yanlış kişilerin işe alımı,ve doğru kişilerin kaybı,çalışanların düşük motivasyonu,ekip çalışmasının eksikliği ve kişisel yönetimin zayıflığı…bunların tümünün suçlusu duygulardır.Yüksek üretimin,doğru yargının,zekice kararların,doğru kişileri işe alıp onları elde tutmanın,diğerlerinin motivasyonunu sağlamanın ,güçlü ekip çalışmasının ve kendi kendini yönetmenin yanıtı da duygulardır.Bir organizasyondaki genel EQ’nun(duygusal zekanın) yükselmesi organizasyonu da pozitif yönde ve temelden etkiler.

Esneklik:Esneklik ya da esnek olmak,”duvara çarptığınızda”alternetif çözümler üretebilmektir.Bu;ulaşamadığımız biri,işe yarayacak ancak henüz popüler olmayan bir fikir,ofis sistemlerinde bir değişiklik veya bitmesi gereken bir çatışma olabilir.Böyle durumlarda soruna pek çok alternatif çözüm yoluyla ulaşabilmek başarıya ulaşma şansını da artıracaktır.

Pozitif tavır:İyimserlik,tüm EQ yeterliliklerini kolaylaştırırken üretim ile yüksek performansı arttırır.Çalışma yaşamında insan ilişkileri zihinsel özelliklerden daha büyük öneme sahiptir.Günümüz yönetim anlayışlarında bireysel üstün özellikler ve başarılar değil,ekiplerin üstünlükleri ve başarıları önem kazanmaktadır.Ekipte birlikte çalışabilmenin,başarılı ve verimli olabilmenin yolu da ekip üyelerinin duygusal zekaya sahip olmalarıyla yakından ilişkilidir.Başarı ve duygusal zeka, ortak yaşamın tüm alanlarındaki duygusal becerilerle  gerçekten  de öne çıkmaktadır.

Lider veya yöneticilerin hemen hemen hepsi başarılarını duygusal zekaya borçludurlar.Duygusal zeka,ilişkileri sürdürmenin,dinleme,empati kurma ve yapıcı eleştiri sağlamanın sanatıdır.Farkındalık makamı burada da vardır.Kişisel farkındalık,çevrenizdekilerin duyguları,amaçları ve farkındalıklarını da etkiler.Duygusal patlamalarını kontrol edemeyen kızgın çalışanlar,asla takdir görmez ve eleştirilirler.Farkındalık,kişisel ve işyerinin amaçlarına ulaşmada,kişiyi motive etmede de aynı şekilde yararlıdır.

Özet olarak duygusal zeka,olayların çerçevesini yeniden çizebilme yeteniğidir.Bu bağlamda duygusal zekanın önemine inanılan yönetim anlayışında EQ her zaman IQ dan önde olmalıdır.

Karar verme merkezinde olanların dikkatine sunulur.Gerçekten başarı isteyenlere.

Esenlikler dileğiyle…

 

DOĞA GELİŞİM
Mehmet Fatih SÖZEN
Öğrenci, Aile ve Yaşam Koçu
mfatihsozen@mynet.com